Bugün konuşuyorduk da aklıma geldi tek çocukken nasıl olunuyordu diye... Bir kere evdeki en sevimli tek varlık olduğun için istediğin her şey yerine geliyor, evin en güzel odasını kapabilme ve içini istediğin gibi döşeme hakkına sahipsin hem de tek başınasın... Arada ilgi azaldığında bir de çalışan anne-baba'nın çocuklarına ayıramadığı vakti kullanarak biraz şımarıklık ve kapris özellikleri yerleşiyor Bu dönemde bir de evde melek gibi bir bakıcın varsa her dediğini yapan nasıl istersen öyle oyun oynayan problemsiz arkadaş yani... Böylece gerçek arkadaşlara alışmak da zaman alıyor, özellikle küçükken yapılan en önemli aktiviteye oyuna uzun süre dayanamayıp gün içinde sürekli kavgayla geçiyor.... Ortaya bencil, şımarık, kaprisli, kimseye uzun süre katlanamayan biri çıkıyor. Ama bir kardeş geldiğinde sırayla anneni, babanı, oyuncaklarını, sonra belki odanı, kıyafetlerini vs paylaşmak zorunda kalıyorsun uzun süre zor geliyor ama tek çocuk olmaktan gelen kötü özellikler yavaş yavaş kaybolur, işte bir kardeşin büyüyene kadar getirdiği en önemli konu bu... Büyüyünce de beraber büyüdüğün her şeyini iyisiyle kötüsüyle bildiğin bir insana sahip oluyorsun, zorluk çektiysen beraber üstünden geldiğin mutluluklara beraber sevindiğin... İyiki bir kardeşim olsun diye yalvarmışım diyorum şimdi, tek çocuk olmak yalnızlık... Arada şımarmak için de anneanne-dede-dayı-teyze-hala-amca varsa daha ne? :)
3 yorum:
Ben de soruyorum bazen acaba en büyük ben olmasaydım da benden daha büyük bir kardeşim olsaydı acaba nasıl olurdu diye :) Ama hiç o konuda yazı yazmak aklıma gelmedi. Güzel olmuş :)
:) çok güzel bir yazıydı çok sevdim valla çok doğru demişsin ama ben kardeşimi çok kıskanmıştım 8 yaşıma rağmen pet şişeleri delip su içmiştim:))
ben de çok kıskanmıştım, ama aradan zaman geçince iyiki var diyorum.
Hatta annem ona her biberonla mama vereceği zaman bana da hazırlayıp başka bir biberona koyardı :) Ne rahatlık o biberon :D
Yorum Gönder