80 yaşında rolünü bile ezberleyemeyen oyundan tabirlerle "yaşlı, bunak" kadının bir Shakespeare oyunu olan Kral Lear'da başrol oynamaya karar vermesiyle, kendine rolünü ezberletmek için bir genç kızla çalışmasını konu ediniyor Kraliçe Lear. Bir yandan da yaşlı kadın gence yaşama sevinci ve hayatın değerini öğretirken, genç kız da kadına günümüz gençliğini öğretir ve kadının yılmamasını sağlar.
Yıldız Kenter, Sevgili Dünürüm dizisinden tanınan 92'li oyuncu Sedef Şahin ve bir köşede Çello çalan Feride Berin Varol oynuyordu. Özellikle oyunun dilimize ülkemize uyarlanışı başarılıydı, sık sık salonda kahkaha attık. Sedef Şahin ufak tefek kötü oynadığı yerler olsa da genelde başarılıydı, hatta "kib bııyyy" lafıyla 2 kez güldürdü seyircileri. Yıldız Kenter'in 80 yaşında hala sahnede olması, oynaması, amuda kalkması başarı ama artık yaşlandığı için genç tiyatrocuların verdiği heyecanı veremiyor, o nedenle sanıyorum ki bazıları oyun için çok kötü yorumlarını yapıyordu çıkışta. Ama o yaşta incecik, esnek ve sağlıklı bir vücuda sahip olup 90 dk sürekli oynayabilmek de bir başarı. Oyunda bana en değişik gelense sahne ışıklandırması oldu, özellikle de bir yerde çello çalınırken sanki gün batıp gün doğuyormuş ve ışık camdan sızıyormuş gibi olan ışıklandırmaydı, ışık tasarımıysa Cem Yılmazer'e ait.
Bu dünyadan gitmeden izlenmesi gerekenlerden biri de Yıldız Kenter ve bu eğlenceli oyununu izlemek isterseniz üç gün daha oynayacaklar, sonra da 9 mayıs'ta oyunu sergilemek üzere New York'ta olacaklarmış benden söylemesi :)
Sonunda kiliseden çıkıyoruz, balkon gibi bir yere orada fotoğraflar çekiliyor, tam kiliseye ait alandan çıkarken duvara sıkıştırılmış şekerleri görüyoruz. Oradan çıktığımızda ise kilise çevresindeki duvarlarda mumlar ve şekerler var. Bir de ağaçlara çaput bağlanmıştı, Meryem Ana Kilisesi misali. Yani dilek dilemek için akla gelen gelmeyen her şey yapılıyordu 23 Nisan'da adada. İlginç bir 23 Nisan'dı benim için ne meclisin kuruluşu yıldönümüyle-ulusal egemenliğimizi kazanmamızla ilgili bir şey izledim ne de çocuk bayramıyla ilgili, ülkeden koptum şehirden koptum sadece adadaydım kayıptım sanki...
Türk Bayrağı hariç, fotoğraflar benim eserim ve tabii ki o gün adada olanların :)