28 Şubat 2010 Pazar

New York, I Love You (2009)

"Paris, je t'aime" filmini başta sonra olmasa da parça parça izleyip sevmiştim, onu hala tam olarak izlememiş olsam da nedense "New York, I Love You"yu izlemeyi çok istemiştim, ancak denk geldi :) Öbürü kısa filmlerden oluşuyordu, biri bitip diğeri başlıyordu; bunda ise tek film halinde içiçe girip birleşmiş halde değişik yönetmenlerin aşk temalı NY'ta geçen filmleri var. Sonunda bağlama şeklini pek sevmediğimden ayrı ayrı gösterseler daha mı iyi olurdu bilmiyorum, ama parça parça sevdim filmi :)

Yönetmenlerden biri Fatih Akın olunca tüm o meşhur Hollywood yıldızlarının yanında Uğur Yücel'i görmek sevindirici, bir de kısacık rolüne rağmen yeteneğini görünce daha da güzel oluyor. Benim en beğendiğim Yvan Attal'ın film parçası oldu, diğer filmlerini de izleyesim geldi. Wen Jiang'ın hırsızlı filmi gülümseticiydi. Brett Ratner'ınkinde Jeff Nathanson'ın yazdığı hikayedeki sonundaki şaşırtıcılık güzeldi. Allen Hughes'ınki de fena değildi, baktım ki şu aralar oynayan The Book of Eli son filmiymiş. "Elizabeth: The Golden Age" filminin yönetmeni Shekhar Kapur'un ölümü aydınlık odada beyaz elbise-mor çiçekle anlatma şeklini, Natalie Portman'ın filmindeki siyahi adamın yaptığı akrobatik gösteriyi de sevdim.

Filmden aklımda kalan bir cümle yanılmıyorsam Hintli bir adamdan geldi: "Her şeyi yiyen birine nasıl güvenebilirsin ki?" :)

Hiç yorum yok: