Erkekler yüzünden varolan hayatlarında üzülüp, biri hüngür hüngür ağlarken diğeri ağlamaya çalışan iki kadının evlerini, arabalarını ve bunu gibi her şeylerini değiştirmeleri ile hikaye başlıyor. Bu "home exchange" olayını daha önce duymuştum, onlar çocuklarını da değiştiriyorlar sadece karı-koca taşınıyorlardı, böylece çocuklar başka dil öğrenmiş oluyordu :)
Neyse gene filme dönersem, kadınlardan biri günlük güneşlik Los Angeles'ta, havuzlu-bahçeli, hayallerin evi kıvamında bir eve sahipken, diğeri İngiltere'nin karlı bir kış mevsimi geçiren küçük bir köyünde, masaldan fırlamışcasına sevimli, kendine has dekorasyonu olan minik, ama kocaman bir arazide kurulu eve sahip. Ev değiş tokuşuna karar verildikten sonra eğlence başlıyor, acaip keyifli bir romantik komedi...Cameron Diaz'ın kabus gibi olan ağlamaya çalışma sahneleri ile Kate Winslet'in adamdan ayrılması sırasındaki konuşma sahnesini dışarda bırakırsam(bunlar yapmacık geldi), başrol iki kadın oyuncu, Jude Law ve küçük kızlar çok başarılıydı. Filmin finali ise basit ve yapmacık geldi. Ancak, bunların dışında filmden inanılmaz keyif aldım, eğlencelik film arayana şiddetle tavsiye edilir. Bir de yönetmen Nancy Meyers'ın güzel romantik komediler çektiğine karar verilir :).
1 yorum:
Kate Winslet ve Jude Law için izledim bu filmi. Filmden sonra da sadece Kate Winslet ve Jude Law kaldı aklımda. Cameron Diaz'ın henüz bir filmde şöyle " vay be" dedirtecek bir performansını göremedim. Belki de öyle bir filmde oynamamasından kaynaklanıyordur. Fakat eğer öyle bir yeteneği olsa Hollywood'un cengaver yapımcıları havada kaparlardı kendisini. Jim Carrey'den bile drama oyuncusu yarattılar çünkü sonuçta ( iyi de yaptılar).
Yorum Gönder