28 Mayıs 2009 Perşembe

Çalışmak

Günlerdir finaldi yüksek lisans başvurusuydu derken bir şey yazamadım, sonunda paylaşayım: Bu hafta başında ilk kez bir işte çalıştım, hazırlıkta bir kaç kez verdiğim özel matematik derslerini saymazsam, bu işi ilk kez para kazanma deneyimi olarak sayabilirim. Gerçi iki günlük çalışma ne kadar para kazanma sayılır bilinmez... :)
İş ise AVON'un temsilci ve satıcıları için düzenlenmiş bir kongreydi. Zaten üniversiteye geldiğimden beri kongre ve konser tarzı yerlerde arkadaşlarım çalışıyordu bana hiç kısmet olmamıştı, eee aslında ben istememiştim okula engel oluyor ve bu işlere bulaşanlar okulu uzatıyor diye :D Neyse mezuniyete günler kala 6 telekomcu beraber çalışmanın da etkisiyle çok eğlendim :)
Biraz da kongreden bahsedeyim, ilk gün Asya ikinci gün Avrupa yakasındaki AVONcu teyzeler geldi, iki gün toplamda bin kişi civarı teyze bayanları ağırladık. Gerek toplu halde paket hazırlarken gerekse teyzelere far, kalem,ruj, rimel denetip- ama onlar denemeyi komple makyaj olarak algıladıklarından alıp aynalara gittiklerinde- çalınmasın diye gözlerken acaip eğlendim. Ayakta durup biletlerini toplarken domuz gribi olurum diye korktum ve biraz yoruldum, ikinci gün de aynı şeyler tekrarlanınca biraz daha yorgun oldum ama bu sefer de diğer gruptaki kızlarla kaynaştık ayakta görevli olarak durup yaptığımız geyik muhabbetleri eğlendirdi beni...

24 Mayıs 2009 Pazar

Uzaklık

Anne-babaya uzakta yaşamak bazen ağır geliyor hele ki bu seneki özel durumda... Anlatmıyorlar bir şey sanıyorum ki durum kötü, bir de üstüne insanlar bana soruyor ne cevap vereceğimi bilemiyorum bu sefer durum aklıma geliyor ve ben de iyi deyip geçiştiriyorum, iç bunaltıcı... Diğer taraftan mezuniyete yaklaştıkça ne kadar yetersizim diyorum kendime. Bir de üstüne o uzaktakiler bak bilmemkimin kızı ne yapmış diye anlatıyorlar ya iyice canımı sıkıyor, bu saçmalamalar böylece kendimi sokağa attırıyor, gidiyorum...

Canın sıkı hali

Bazen nedenini anlayamadan bir sürü şeyin üst üste gelmesiyle insanın canı sıkılır ve can, o hiç bitmeyecek gibi gelen sıkı haline geçer, buna neden olan o bir sürü şeyi tek tek düşünmektense komik birşeyler izlemek canı sıkı halden çıkarır bazen... İşte o komik ya da kafa dağıtan videolardan bazıları:

dördüz bebekler hepsi birden gülüyor


manyaklık parayla değil

horlama


Loituma: "Levan Polkka" 1996

kadir has üniversitesi "pump it"

Hindistan vivident reklamı

21 Mayıs 2009 Perşembe

Mezuniyete doğru

Biraz iftara doğru gibi bir başlık da olsa, öyle. Mezuniyete az, gerçekten çok az zaman var ve bugün itibariyle sadece bir tane finalim ve tezi sunmam kaldı...

Bugün tez sunumlarının günleri ve sunuma gelecek jüriler belli oldu: Ben ve dörtlünün diğer iki üyesi 2 Haziran Salı 12:30'da başlayan oturumdayız ve ben ilk öğrenciyim yani stresi ilk ben atıp kurtulacağım:) Gelecek hocalar -biri hariç- hep ders aldığım hocalar, diğeri de bir kere Sıddık Yarman'ın dersine gelmişti, o yüzden yabancı yüzler olmayacak :) Beni asıl korkutan nasıl hazırlanacağız ama onu da hallederiz artık bir şekilde az kaldı diplomaya :p

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Günce

Epeydir e-günce olarak kullanamıyorum burayı, çünkü son zamanlarda (msn'le tanıştığım ilk yıllarda olduğu gibi) saatlerimi orada arkadaşlarımla konuşarak geçiriyorum. Zaten burada yazabilmem de gene orada bir arkadaşımla konuşurken başlamıştı, kendi kendime bunları yazayım ben bari de kalıcı olsun demiştim :)

Bugün tüm gün (gerçi 12de okula gittim işte 12den sonra) okuldaydım ve okulda olduğum halde verimsiz geçen bir gün oldu. Bunda benim tezimin son kısmını bitmiş sanmam ve o nedenle hocaya gitmemem ile tezdeki ufak detaylara boğulmam büyük etkendi tabi ki.

Ayrıca ayırttığım kitabı da vermedi kütüphane sorununu anlayamadıkları bir nedenden...

Sonra sekizi geçerken çıktık okuldan, dedim teyzeme gideyim evde yemek yokmuş orda yerim (tabi bu arada o saatte açtım hala yemek yememiştim). Teyzeme gitmek olduğundan amacım dedim metrobüs-tren yoluyla gideyim. Ama Söğütlüçeşme'ye geldiğimde bir baktım ki tren saati 21:03 ve 21:38. Ve o anda saat 21:10'du böylece yarım saatlik bekleyiş başladı, tabi ki önce teyzeme gitmekten vazgeçtim ve dolayısıyla akşam yemeği yemekten de... Sonra oturup beklerken güzel güzel kitabımı okudum ama rüzgar çıktı üşüdüm. Neyse sonuçta sağ olarak da olsa eve geldiğimde ruh gibiydim, sanırım o halim üzdü anneannemi ama elimden bir şey gelmedi....

Bir hata, teyzeme gitmeye karar vermek ya da okuldakilerin yanında kalmamak bu akşamımı yedi ve ben kendime kızdım, en çaresiz kaldığım konu kendime kızmalarım. Gerçi cezamı da veriyorum ama işte bir işe yaramıyor cezalar. Ebeveynlerin çocuklarına kızmaları da buna benzer bir duygu olsa gerek...
Ey okuyan insan, sen hiç kendine kızıyor musun ?
not: fotoğrafın buradaki anlam ve önemi boğa inadını simgeliyor :) İnat insanı pek öldürmese de boğayı öldürüyor ne yazıkki....

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Şenlikli lisans son haftası

İTÜ'nün festival haftası yaklaşık 10 gün sürerek sonunda bitti, ilk senemizi Gipsy Kings ile sonlandırmıştık, son sınıfı da Tarkan'ın muhteşem konseriyle bitirdik. Gerçi ben tam gün olarak üç gün kaldım ama n'apalım dans festivali kısmı kpds ve doğum günü bahanesiyle kaynadı, seneye kısmet onlar :D

Salı günü çıkan İTÜ'lü kızlardan oluşan WooHoo bu senenin keşfi oldu benim için, gene salı akşam en son çıkan Direc-T de eğlendirme konusunda ne kadar başarılı olduğunu gösterdi bize.

Perşembe gündüz Zeki Alasya ile söyleşi vardı, çok güzeldi hiç tanımıyordum bu sayede tanıdım, ne kadar değişik zevkleri olan ve ne kadar samimi, içten bir insan olduğunu... Perşembe akşam ise Taşkışla'daydım, biraz da geçen sene en çok eğlendiğim festival günü Taşkışla'daki Bedük konseri olduğundan ... Bu sefer oldukça az insan vardı herkes Duman var diye Maslak'a gitmiş, ama sanıyorum ki yeterli ortam yaratılamadığından! Duman eğlendirememiş Maslak insanlarını :D ben demiştim ama :p. Taşkışla'da Sahte Rakı'nın bir kısmına yetiştik, üyeleri değiştiğinden başta emin olamadım onlar mı diye ama onlar da seyirciyi eğlendiren bir grup tavsiye edilir :).

Cuma da Haldun Dormen'in söyleşisine gittik bölümcek, bölüm fotolarının peşine, 80'li yaşlarda adam bizi görmek için ayakta konuştu 1,5 saate yakın bir süre. Akşam da megastarımız Tarkan aldığı 200bin lira için helal olsun dedirtti bizlere ve sayesinde mutlu mutlu ayrıldık okuldan, mezun oluyoruz galiba :)

Şu mezuniyet kavramı ilginç, mesela benim tez daha bitmediğinden okul bitmiş gibi gelmiyor gerçekten bittiğini Haziran'da anlayacağım sanırım, bakalım beklemedeyim :)

Biraz kopuk kopuk bir yazı oldu kabul ediyorum ama bir haftada aklımda kalanlar şimdilik bunlar, sıra tezi bitirmede :)

2 Mayıs 2009 Cumartesi

Bir telekomcu blogu...

Zaman zaman telekomcu olup da türkçe ya da ingilizce blog yazan var mı diye "blog search"te aratıyorum, geçende buldum bir tane ve bir yazısını okuyunca düşünceler geldi aklıma burada paylaşayım dedim:

"Kuyu

Herkes birbirinin kuyusunu kazma peşinde, hem öğrenciler, hem akademisyenler. Kimsenin kimseyi dinlediği, kimsenin kimseyi anladığı; kimsenin ötekiyle yalnızlığını paylaştığı yok. Kimse yaşamıyor bu okulda.
Herkes ölmüş, kimse farkında değil. Kusmamak için zor tutuyorum kendimi, çok sıkıldım buralardan. Aslında her yerden."

Eminim ki herkes için düşünmüyordur böyle, kızdırmıştır birileri diye tahmin ediyorum, benim de zaman zaman sinirlenip garip garip yazılarım olmuştur burda, o anda sinirlenip ya da daldan dala atlayarak aklıma canımı sıkan bir şeylerin gelmesiyle... Artık biraz sakinleştim mezun oluyorum diye sanırm :)

Bence ilk seneden sonra yavaş yavaş farketmeden geliyor böyle duygular, 3te ise daha yoğun şekilde hissediyorsun yerleştiğini, belki de sistemden kaynaklanıyor, şimdi bilemiyorum çünkü bu sistemin içindeyim... Mezun olmaya doğru biraz kayboluyor gerçi güzel günler hatırlanıyor, ama gene de canım istemiyor devam etmek öğrenciliğe, sanırım sistemi suçlayarak ilk senelerde düşündüğümün aksine....

Yıllık

Yaklaşık bir haftadır uğraştığım yıllık yazılarını sonunda bitirip sahiplerine yolladım, ama kendi sayfamı düzenlemek yazmaktan çok çok daha zormuş bunu dün yaklaşık 3 saat uğraşırken anladım.

Öncelikle bu sene mezun olmayan ve önceden mezun olmuş 3 kişinin yazısını koymamaya karar verdim. Sonra baktığımda 1521 sözcükten oluşan yazıları gene kısaltmam gerekiyor. Önce aynı yazılan cümleleri attım, sonra gereksiz görünen kelimeleri... Kelime sayım 970'e düştü. Ama gene de sığdıramadım bir sayfaya. Bir 10 satır daha küçültmem gerekiyordu. Bu sefer başladım kelimelerin sesli harflerinde kırpmaya ve başarıya ulaştım 8 punto büyüklükte yazılar sığdı sayfaya. Maalesef sayfamın bitip temsilciye yolladığım 00:30'dan sonra gelenleri de ekleyemedim aynı dönem arkadaşlarım oldukları halde...

Gerçi orjinal hallerini saklayacağım kimsenin yazısı güme gitmiş olmayacak ama gene de keşke temsilci olanın 2 sayfası olduğunu bilseydim de temsilci olup silmek-atmak zorunda kalmasaydım.

Yıllık yazmak yazılanları okumak daha şimdi bile çok güzel geliyor, bazen duygulandıran bazen güldüren yazıları için tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim...

1 Mayıs 2009 Cuma

Bugün benim doğum günüm

1 Mayıs işçi bayramı olarak önemli, ama benim için daha önemli bir gün çünkü benim doğum günüm :) Her seferinde doğum günümü sorana söylediğimde gülerek "işçi bayramı" der ve ben ısrarla eskiden "Bahar Bayramı" olduğunu söylerdim, ama artık demiyorum :p

Ancak bugün pazar günü olan kpds sınavına çalışacağım için(bari yeterli bir not alsam) dün akşam kutladık arkadaşlarımla 22 yaşımı. Hepsine tek tek çok teşekkür ederim geldikleri için ve itü'de arkadaşlarımla kutladığım en güzel doğum günü oldu dün akşam.

2005te Ankara'daydım kuzenlerimle, 2006'da Bükreş(Romanya)'te EESTEC etkinliğinde, 2007'de ders çalışacağım deyip yurtta kalmıştım meğer pastam bile hazırmış :( ayıp etmişim özür dilerim o gün için, sonra yurtta ufak bir pastayla süpriz yapmıştı kızlar. 2008'de 1 Mayıs'a Cihangir'den Taksim'e yürürken girmiştim, sonra akşamına yurtta kızlarla kutlamıştık (gerçi haftasonu dışarda tekrar kutlamıştık, ne çok kutlamışız :p). Bu sene de gününü evde geçirsem de ilk saatlerinde arkadaşlarımla taksimdeydim gene :)Bakalım seneye nerede olacağım?
Büyük ihtimal bir şeyleri unutmuşumdur varsa okuyan hatırlatabilir ben açıklama yaparım :D

Ve tekrardan beni sevenlere iyi ki varsınız, ben de sizi seviyorum :)