18 Nisan 2010 Pazar

Coriolanus

William Shakespeare tarafından yazılmış tragedyayı dün Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesinde 15'lik iki gençle :) izledim. Oyunun konusu şehir tiyatroları sitesinde

"Yenilmez bir asker olan Casius Marcius'un Roma'nın düşmanları Volsyalıları yenilgiye uğrattıktan sonra onurlandırılışını, halka beslediği ölçüsüz kininden dolayı Roma'dan nasıl sürgün edildiğini, Volsyalılar ile birleşerek Roma'ya yürüdüğü esnada, annesinin ricasıyla bundan vazgeçerek düşmanları tarafından öldürülüşünü anlatıyor."

şeklinde verilmiş. Corioli fatihi anlamına gelen Coriolanus, Romalı komutan Caius Martius'a Corioli şehrini fethedince veriliyor, oyunun adı da buradan geliyor.
Biletleri alırken gördüğüm yorumlar oyunun çok başarılı olduğu yönündeydi, bende tereddütsüz aldım. Oyun başlayınca en beğendiğim sahne kullanımı oldu, biz önlerdeydik ama gerek köprüde gerek sahnede oynarlarken oyuncuların tüm seyirciyle göz teması kurdukları aşikardı. Halk olarak gelen kalabalığın içinde birisi(Cemal Ahhan Şener) otomatik tekerlekli sandalyedeydi, izlerken sandalyeyi başarılı kullanımı nedeniyle engelli olduğunu sandık, hatta ne güzel engeli engel değil diye düşündüm; ama sonda sandalyesiz gelince bunun rol gereği olduğunu anladık, ama bir ilişki kuramadık. Kostüm ve makyajlar oyunun karanlık hikayesini ilgi çekici hale getiriyordu. Oyunculardan Coriolanus'u oynayan Hüseyin Köroğlu muhteşemdi, daha önceden de sahnede izlediğim ve burada oyunculuğunu daha çok beğendiğim(sanırım birini ikinci kez sahnede görünce tanıdık gibi geliyor daha çok ilgimi çekiyor) Bora Seçkin, Cominius rolündeki Doğan Altınel oyunculuklarıyla dikkatimi çekti. Küçük çocuksa çok sevimliydi ama bir o kadar da hazırlıksızdı.

Tüm başarılı oyunculuklara ve görselliğe rağmen bir şeyler eksikti, ya da oyun çok uzundu ve ben uyukladım, yanımdaki 15'liklerse konudan bir şey anlamadı. Ancak bis sırasında oyuncular seyirciyi tam anlamıyla coşturmayı becerdiler, bu sayede oyundan mutlu ve memnun çıktık.

Ayrıca aynı oyunun filminin çekilmekte olduğunu da buradan öğrendim, gerçi konu ilgimi pek çekmedi ama Gladyatör hayranlarının ilgisini çekebilir.

1 yorum:

Phantom of the Cinema dedi ki...

ah ah şuna gidemedim çok üzülüyorum. 2-3 yıl önce de AKM'de Carmen'e gidemediğimde çok üzülmüştüm. İçimde hala acısı var.