21 Eylül 2010 Salı

Lüküs Hayat

26 yıldır tiyatro sahnesinde oynanan ve biletleri yok satan Lüküs Hayat'ı Yaz Oyunları kapsamında 19 Eylül Pazar akşamı Harbiye Açık Hava'da izledim. Bir önceki açıkhava oyununda biletimi bulma dışında insan yoğunluğu konusunda bir sıkıntı yaşamamıştım, ancak bu sefer alana yaklaştığımızda upuzun bir giriş kuyruğuyla karşılaştık ve oyunun başlamasına 5 dk vardı. Buna rağmen hızlı bir şekilde açılan diğer kapılarla, sadece 10 dk gecikmeli başlayan 3 perdelik oyun (2 arasıyla beraber) 4 saat sürdü. Normalde 3 saat sürmesi gereken oyun, Zihni Göktay'ın doğaçlama güncel sahneleriyle normal süreyi 1 saat aştı.
Oyunun konusu şehir tiyatrolarının sitesinde şöyle geçiyor. Küçük hırsızlıklarla geçinen Rıza ile Fıstık bir zengin evine girince kendilerini bir kıyafet balosunun ortasında bulurlar. Aslında bu ikilinin içine düştüğü bu yeni ortam, batılılaşma özentisinin ortasına düşmüş halktan insanların durumudur.
Zihni Göktay'ın doğaçlama kısmında stüdyo dairenin 450 bin dolar olmasından, "one minute" olayına, Binbir gece dizisinde Şehrazat'ın 150 bin dolar olayından, adidas eşofmanlı tikky kızlara, Var mısın Yok musun'dan Survivor'a, referandumdan altın çileğe pek çok güncel konuyu içeriyor.

Ben böyle coşkulu seyirci ile izlediğim bir tiyatro hatırlamıyorum, daha oyun bitmeden ayakta alkışlıyorduk. Ancak itiraf etmeliyim Zihni Göktay doğaçlamaya başlayana kadar bu oyunun niye bu kadar popüler olduğunu anlayamamıştım, öyle çok görkemli bir oyunculuk yoktu. Sonradan oyuna sihir yapılmış gibi bir anda ilgi çekiciliği arttı. Bu kadar uzun sürmesine rağmen tekrar izlemeyi kafama koydum, bu sezonda tekrar izlemeliyim :)
İşte oyunun en popüler parçasının sözleri :)

şişli'de bir apartıman
yoksa eğer halin yaman
nikel-kübik mobilyalar
duvarda yağlı boyalar

iki tane otomobil
biri açık, biri değil
aşçı, uşak, hizmetçiler
dolu mutfak, dolu kiler

hanım gider, sen gidersin
gündüzleri çaydan çaya
gece olur, davetlisin
ya dineye ya baloya

hey
lüküs hayat, lüküs hayat
bak keyfine yan gel de yat
ne güzel şey
oh ne rahat
yoktur eşin lüküs hayat
yaz gelince adadasın
mayo giymiş kumlardasın
etrafında güzel kızlar
canın çeker, burnun sızlar

hanım motorla dolaşır
hanım serbest, kim karışır
takarsın şeyleri bazı
dünya böyle sen ol razı

sen de kendi hesabına
topla akşam etrafına
sarıları, esmerleri
kır şampanya kadehleri

Hiç yorum yok: