16 Ekim 2010 Cumartesi

Route Irish (2010)

Filmekiminde bir de galaya gidelim dedik, gerçi amaçta Lung Boonmee Raluek Chat (Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor) vardı, kısmette İngiliz yönetmen Ken Loach'un Tehlikeli Yol'u çıktı. Carlos'tan çıkınca bilet bulamadığımız filmin galası için viskileri dolduruyorlardı, dedim sanırım galanın farkı (aradaki fiyat farkını saymazsak) girişte dağıtılan viskiler, viski içmeyen ne olacak bilmiyorum ne düşünmüşler nasıl gala bu, tek fark yeme içme mi. Neyse Beyoğlu Sinemasından çıkıp Route Irish'in gösterileceği Atlas'a geçtim -belki gala olduğu için burda başka bir değişiklik görürüm umuduyla- ama burda viski bile yoktu (sanki karamizah). Filme girdik, belki sonunda ekstra bir şey gösterirler dedim, film bitti salondan çıktık gene aynı viskilerden dolduruyorlar. Gala demek dağıtılan beleş viskilermiş demek ki, pişman oldum verdiğim paraya, üstüne 1 lira ekler 4 filme daha giderdim diye (gerçi zaman da yoktu sanki); ama en azından o günkü bir filmi yalnız izlemedim dedim mutlu ayrıldım Taksim'den :)
Filmin konusu filmekimi sitesinde "Geçen yıl Hayata Çalım At ile bizi neşelendiren Ken Loach, Irak hakkında, savaşın etkileri ve suçluluğu ele alan, öfkeli ve tavizsiz bir filmle beyazperdeye dönüyor. Askerliklerini de birlikte yapan Liverpool'lu iki çocukluk arkadaşı, Fergus ve Frankie'nin öyküsünü anlatıyor Tehlikeli Yol. 2004'te terhislerinden sonra çok yüksek bir maaş teklifini reddedemeyen iki arkadaş, Irak'ta özel bir güvenlik firmasında çalışmaya başlar. Frankie 2007'de, savaşta en tehlikeli bölge, Bağdat Havaalanı'nı ABD ve İngiliz ana üslerinin bulunduğu Yeşil Bölge'ye bağlayan "Route Irish" adı verilen yolda öldürülünce Fergus, olayın basit bir tesadüften öte olduğunu düşünür ve hem öfke hem de intikam duygularıyla bu cinayeti araştırmaya başlar." şeklinde geçiyor.
 Irak'lı filmlerden bıkmış olmama rağmen belki sinemanın kocaman perdesinden, belki de bol hayranı olan yönetmen Loach'tan filmi sıkılmadan izledim, ama çok beğenenler neyini beğeniyor acaip merak ettim. Burayı okuyup çoook beğenen varsa yazıverse sevinirim gerçekten, zaten okunma yüzdem iyice düşmüş ben blogları blogger'lar beni boşladı sanırım, neyse yazmaya devam ben seviyorum yazmayı :)

Hiç yorum yok: