14ünde İstanbul'dan bindiğimiz 7 uçağıyla 8:30'da Samsun'da eve ulaştık.
Sabiha Gökçen Havaalanı çok komikti, önce içhat girişinde (dış hattakileri de aldıkları) kapıda kuyruk olduğu için bir kısım insanı dış hatlardan içeri aldılar. İçerde kapımızı bulup, bir yere oturduktan sonra(toplam 6 kapı var) bir komik telaşlı ortamda beklemeye başladık. Adana, Antalya ve Bodrum uçaklarının yolcularını nerdeyse tek tek bulup uçağa alıyorlardı. Özellikle Adana'ya gidecek pek çok yolcuyu bulamadıklarından olsa gerek uçak 20 dk geç kalktı. Uçağa geç kalmış insanlar gelip saf saf etraflarına bakınıyorlar sonra ordaki görevliler "Adana yolcusu var mıııı?" diye sorunca bir silkelenip o kişiye doğru koşmaya başlıyorlar (koşma mesafesi de en fazla 20 metre) ve uçağa binmek üzere otobüse bindiriliyorlar.
Sabiha Gökçen Havaalanı çok komikti, önce içhat girişinde (dış hattakileri de aldıkları) kapıda kuyruk olduğu için bir kısım insanı dış hatlardan içeri aldılar. İçerde kapımızı bulup, bir yere oturduktan sonra(toplam 6 kapı var) bir komik telaşlı ortamda beklemeye başladık. Adana, Antalya ve Bodrum uçaklarının yolcularını nerdeyse tek tek bulup uçağa alıyorlardı. Özellikle Adana'ya gidecek pek çok yolcuyu bulamadıklarından olsa gerek uçak 20 dk geç kalktı. Uçağa geç kalmış insanlar gelip saf saf etraflarına bakınıyorlar sonra ordaki görevliler "Adana yolcusu var mıııı?" diye sorunca bir silkelenip o kişiye doğru koşmaya başlıyorlar (koşma mesafesi de en fazla 20 metre) ve uçağa binmek üzere otobüse bindiriliyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder