26 Şubat 2009 Perşembe

Sayılı Nefeslere Bağlı Hayat

Normalde yakınen tanımadığım insanların vefatları beni fazla etkilemez ama Gazanfer Özcan'ın gidişine gerçekten üzüldüm ve ne zaman onunla ilgili ekranda bir görüntü görsem veya bir yazı okusam duygulanıyorum. Yazımın başlığını ise Selahattin Duman 'ın Gazanfer Özcan için vatan gazetesinde yazdığı yazıda görüp çok beğenip başlık olarak kullanmaya karar verdim ve önceden yazmayı düşünüp de yazmadıklarımı yazayım dedim.

Son zamanlarda çevredeki yaşlı insanların hastalanmaları veya vefatları sonucu, beraber yaşadığım anneannem ve dedem için daha ayrıntılı düşünmeye başladım. Hep böyle olmuyor mu çevremizde kötü bir olay görmedikçe farkına varmıyoruz ya da unutuyoruz eskiden önemsediklerimizi. Bu büyük ebeveynlerin sevgisi ölçülemez, anne-baba sevgisinden çok ötede. Zaten torunu olunca kendi çocuklarından önce onu sormaya başlamalarından belli sevgilerinin büyüklüğü. Torunlarına kendilerince en iyi şekilde davranıyorlar, ama bazen duymuyorlar ya da anlamıyorlar diye elde olmadan sinirleniyor insan, eğer bunu onlara belli ettiysem sonradan kendime daha çok kızıyorum, gidip gönüllerini alıyorum. Kırmamak lazım onları, ki zaten yaşlılar gönlü en kolay alınan insanlar ve hemencecik de affediyorlar.

Benimkilere de bayılıyorum, iyiki son senemde onlarla kalıcam demişim. Her eve geliş saatimde beni dört gözle bekleyen, onlara gülümseyip öptüğümde dünyaları vermişim gibi sevinen onlar... Hep sevdiğim yemeği yapıp, sevgisiyle anneme özlem duymamı önleyen anneannem. Eve yük olmayayım diye sürekli bir şeye (ki nedense aile sisteminde babanın teklifi olan bu şey hep paradır, gerçi benim baba kavramın paranın ötesinde oldu her zaman) ihtiyacın var mı diye soran dedem. Gerçi dedemin de biraz geleneksel aile babası kavramının dışında davranışları vardır, hakkını yemeyeyim :). Ben küçükken eve biraz uzak olduğu için yürürken yorulduğum o nedenle de hep omuzlarında taşıyarak götürüp getirdiği oyun parkı, istanbula her geldiğimizde giderdik oraya... Samsun'a ilk yerleştiğimizde mahallede arkadaşım olmadığı için sıkılıyorum gezelim deyince, yorgunluk demeden dağ bayır yaptığımız yürüyüşler, doğa keşifleri....

İnsan hiç bitmesin diyor, sayılı nefesler hiç tükenmesin

Allah sağlıklı, uzun ömürler versin büyüklerimize...

Hiç yorum yok: